‘diğerine yazmıştım..
bu telefonu açmışsın..
seni seviyorum..
sana bir şey olmasın..
ben sensiz kalmayayım..
sensiz olmayı hiç düşünmemiştim daha..’
bitmeyen ve bitmeyecek gibi görünen yağmurlu , serin günlerde bu ‘sensizlik cehenneminin ateşlerinde’ yukarıdaki alıntıda yazdıkların gibi bana yazdığın ya da yazmadığın (kim bilir belki hepsi sonu gelmeyen bir rüyanın parçalarıdır) yüzlerce mesajı , maili ve yazıyı okuyarak yanarken , donuk bir ruh haliyle geceden kalma sarhoşluğumla yalpalayarak sabahleyin bilgisayarın başına oturdum.. kahvaltı etmemiştim ama içmek istiyordum.. içtikçe sana daha da yakın oluyorum.. anlattığımda komik geliyor belki herkese fakat benim hoşuma gidiyor artık bu durum..
bana saçma sapan bir ‘sensizlik’ biçtin.. amenna kabul ettik fakat biçtiğin bu ceza boşuna.. ben çözümünü buldum işte.. içiyorum ve hop senin yanında bitiveriyorum hemen.. hep yanındayım böylece.. aylar boyunca yanına , yaşadığın o deniz kenarındaki ‘kara’ şehre yaptığım günlük yüzlerce kilometrelik umutsuz yolculuklardan daha kolay bu yöntem.. içiyorum ve kopuyorum dış dünyadan ve sadece seninle kalabiliyorum.. öyle bir ruh hali işte yaşayan bilir.. ne sen ne başkası , senin yanı başındayken , belki belki belki sana bir metre uzaktayken seni görememenin acısını bilemez.. hissedebilseydin bu acımı ve yaşadıklarımı düşünebilseydin yanı başına her gün koşturup gelen bana bu ‘yok oluşu’ yaşatmazdın sen..
işte bu ‘sağlıklı ruh halimle’ bitik mideme daha fazla eziyet etmemek için müzik dinleyerek esrikliğimi uzatmak istedim.. yarı sarhoş bir halde açtım eski şarkıların klasörünü.. dolandım şarkıların üzerinde.. harika değirmenci’nin ‘sabır taşım’ şarkısı gözüme çarptı , dinlemeye başladım.. mest oldum sabah sabah.. sana söylediğim sabah ‘duam’ oldu ‘sabır taşım’ şarkısı..
sonra harika değirmencinin güzelliği aklıma geldi.. şimdinin defolu , kendini beğenmiş şarkıcı , oyuncularına inat ışıl ışıl , duru bir güzellik : harika değirmenci..
1975 türkiye güzeli kendisi.. harika değirmenci ismiyle ve değişik isimlerle birçok 45’liğe imza atmış.. iki de sinema filmi var bu güzel ablamızın.. ‘sabır taşım’ şarkısı zaten oynadığı iki filmden biri olan ‘fırtına’ filminde söylediği bir şarkı.. harika değirmenci’nin sinema serüveni kısa sürmüş , evlendikten sonra film yapmamış.. hoş filmler konusunda pek olumlu şeyler yazamayacağım.. klasik zengin-fakir duygusal top çevirmeleri konu alıyor filmleri..
ama kesin olan şudur ki harika değirmenci sesiyle ve güzelliğiyle büyülemiştir herkesi yetmişli yıllarda.. dedim ya yukarıda : bir harika değirmenci’ye bakın bir de günümüzdekilere.. tamam tamam fazla sağa sola salça olup sataşmayacağım bugünlük..
‘reis’in katkılarıyla ilerleyen saatlerde ya da yarın belki de yarından yakın umarım dinleyebileceksiniz ‘sabır taşım’ şarkısını.. kim bilir belki de dinleyemeyeceksiniz.. yok yok bir ara dinlersiniz , dediklerimizi yapmadığımız olmadı şimdiye kadar.. oldu mu yoksa..
neyse bu kadar yeter..
şimdi ne yapıyorsanız hemen durun , boş verin her şeye , koşturup çalışmayın.. basın gidin en yakın deniz kenarına , deniz yoksa mutlaka vardır yakınlarda sessiz sakin bir park , gidin , ağaçların altına koşun , oturun bir banka ve aylak aylak gökyüzüne , denize , ağaçlara neye istiyorsanız ona bakın , her şeyi unutun ve harika değirmenci ablamızı dinleyin ve müzikle kalın.. ben mi.. ben senin yanındayım işte.. yine oturmuş içiyorum seninle ve iliklerime kadar ‘sensizliği’ yaşıyorum..
Crockett..
SABIR TAŞIM..
sensizliğim senden sonraki aşkım
yalnızlığım benim tek arkadaşım
sende kaldı mutluluğum arayıp da her bulduğum
rüyalarım umutlarım da sende..
seni hatırlar dururum kadehlerde sarhoşluğum
gelsen de bir hiç gelmesen de..
yavaş yavaş eriyor sabır taşım
yaklaşıyor kapıma adımların..
‘HARİKA DEĞİRMENCİ’